top of page

ACT Metaforları Serisi: Uçak Metaforu

Güncelleme tarihi: 6 Nis

yolcular pilotla konuşuyor

Ankara'da bireysel danışma verirken ve çift/aile çalışmalarında ACT yaklaşımını benimsediğimde, deneyimsel öğrenmeyi yaklaşım gereği ön planda tutarım. Kurallara bağlılıktan uzaklaşmak önemlidir. Online seanslarda da buna çok fazla dikkat ederim. Kabul ve Kararlılık Terapisi geniş bir yelpazeye sahiptir ve danışan özelinde metaforlar üretebilmek önemlidir. Seanslarımda kullandığım Uçak ACT metaforunu ve aynı zamanda bu metaforun hexaflex'teki işlevinden bahsedeceğim. Aşağıdaki diyalog danışanımın da izniyle, kısaltılarak aktarılmıştır. Uygulama esnasında danışanlarınızdan muhakkak farklı yanıtlar duyacaksınız. O nedenle ana fikri kavramaya çalışın.

ACT Metaforları 1: Uçak Metaforu

Terapist: Uçakla seyahat ettiniz mi hiç?

Danışan: Evet. (Danışan hayır derse ulaşım aracını değiştirebilirsiniz.)

T: Güzel. Nereden nereye seyahat etmiştiniz?

D: Ankara'dan İzmir'e.

T: Şimdi varsayalım ki siz Esenboğa'dan kalkıp Adnan Menderes Havalimanı'na iniş yapacak uçağın pilotusunuz. Bu uçağı belli bir rotada belli bir saatte ulaştırmanız önemli. Ne kadar sürüyor bu arada Ankara-İzmir uçuşu?

D: Yaklaşık 70-80 dakika.

T: Tamamdır. Pilot Ferhunde Hanım (isim değiştirilmiştir) uçağı Ankara'dan İzmir'e doğru uçurmaya başlıyor. Kalkıştan birkaç dakika sonra yanınıza bir yolcu geliyor. Sizden bir talebi varmış. "Klimayı açar mısınız? Çok sıcak oldu." diyor. Ne yaparsınız?

D: Yolcu yanıma gelemez ama olay gereği öyle kabul edeceğiz sanırım (gülerek), "Siz oturun, ben klimayı açacağım şimdi." derim ve klimayı açarım.

T: Tamam, çok güzel. Birkaç dakika sonra başka bir yolcu geldi ve "Çok soğuk oldu pilot hanım. Klimayı biraz kapatabilir misiniz?" dedi. Şimdi ne yaparsınız?

D: Bu sefer de kapatırım.

T: Yolcuları memnun ediyorsunuz (gülerek). İlk başta klimayı açtıran yolcu tekrar geldi ve "Daha yeni açmıştınız neden kapatıyorsunuz?" diye sormaya başladı.

D: Beni sınıyorlar sanırım. Yerine geçip oturmasını söylerim.

T: Sizi dinlemiyor ve ısrarla "Klimayı açın, klimayı açın, klimayı açın" diyor.

D: Güvenliği çağırırım.

T: Hikayemiz gereği güvenlik yok, yolcuya müdahale edemiyoruz ve dokunamıyoruz.

D: O zaman orta yolu bulurum örneğin çok da açmam tamamen de kapatmam klimayı.

T: Pekala. Bir yolcu daha geldi ve acil olarak Antalya'ya gitmesi gerektiğini söyledi.

D: Kurallar var rota var imkansız.

T: Fakat arkanızda durmadan "Klimayı aç" diyen bir yolcu. "Klimayı kapat" diye tekrarlayan diğer bir yolcuya son olarak "Antalya'ya gidelim" diyen bir başka yolcu eklendi. Onu duyan başka yolcu "Samsun'a da gidelim o zaman" diye konuşmaya başladı. Hatta yolculardan biri "Bir klimayı ayarlamayı beceremedin! Beceriksiz!" dedi.

D: Çok sinirlendim. Uyarırım önce güzelce. Anlamazlarsa susun diye bağırırım.

T: Yolcular sizi dinlemiyor. Tekrarlamaya devam ediyorlar.

D: Uçaktan atamıyoruz değil mi? (gülerek). Ama ne yapayım? Gerçek hayatta da insanlar sürekli konuşuyor. Tahammül edemiyorum.

T: Bir rotanız var. Dikkatiniz yolcularda. İniş yapmanız gereken bir saat var fakat yolcularla uğraşırken belki de hava trafiğinden ötürü iniş sıranızı kaçıracaksınız.

D: Ya zamanında gidemezsem? Hımm... O zaman onlar konuşsunlar. Ben yoluma bakarım yapacak bir şey yok.


Terapist burada danışanın deneyimlemesine önem verir. Danışanın çıkarım yapması önemlidir. Uçaktaki yolcular da hayatınızdaki şu durumlara benziyor şeklinde bir yaklaşım kuralla öğrenmeye yol açabilir. O nedenle:


T: Yolunuza baktınız. Yolcular konuşurken dikkatinizi sürüşünüze yönelttiniz. Çok güzel. Peki bu yolcular ve yaşadığınız durum, iş yerinde arkadaşınızla yaşadığınız o durumla benziyor mu?

D: O da konuşup duruyordu yolcular gibi.

T: Aslında yolcular dışarıdaki diğer insanlar değiller. Hayatımızdaki insanlar da başka uçakların pilotu. Hepsinin belirli durumlarda yolcular tarafından yoldan çıkarılmaya çalışılması çok doğal. Bu yolcular iş arkadaşınız değilse nelerle eşleştirebilirsiniz başka?

D: Bana hissettirdikleri mi hocam?

T: Evet. Duygularınız ve düşünceleriniz. Sizin uçağınız iş yaşamı değer alanınızda profesyonellik değerinde uçarken hissettiğiniz öfke size "Antalya'ya gidelim" diyor.

D: ... (düşünür). Ben de hep istemediğim şekilde davranıyorum. Yolcuları dinliyorum.

T: Bu durum özelinde evet. En son "Yolcular konuşsunlar ben yoluma bakarım" demiştiniz. Gerçek hayatta bu neye denk geliyor?

D: O arkadaşım ne söylerse söylesin profesyonel hareket etmek, profesyonel yanıtlar vermek.

T: Profesyonel davranan Ferhunde Hanım'ı dışarıdan izliyor olsaydım, onu nasıl görürdüm ya da neler duyardım?

D: Arkadaşına bu konuşma tarzından rahatsız olduğunu ve bir daha tekrarlaması durumunda onunla iletişim kurmayacağını söylerdim.


pilot uçağı kullanmaya odaklanır

ACT metaforlarında danışanın kendi yaşadığı durumla benzerlik kurabilmesi önemlidir. Uçak metaforumuzda yolcular dışarıda kontrol edebileceğimiz olayları değil, içimizde kontrol edemeyeceğimiz düşünce ve hisleri simgeler. Dışarıdaki diğer insanların da farklı uçakları vardır. Onlar da uçaklarını farklı havalimanlarına götürmeye çalışırlar. Bazen götürebilirler, bazen de götüremezler. Bu metaforu uygulamayı seviyorum çünkü psikolojik esnekliğin tüm alt boyutlarına temas etme fırsatı sunuyor:

  • Uçağı sürmeye devam etmek: Kararlı eylemler

  • Uçağı rotasında ve zamanında indirmek: Değerler

  • Beceriksiz diyen yolcuyla birlikte uçağı kullanmak: Bağlamsal benlik

  • Öfkesini kucaklayarak yoluna dönmesi: Kabul

  • Yolcular sürekli zihnini meşgul ederken onları oldukları gibi bırakıp uçağı kullanmak: Bilişsel ayrışma

  • Geleceğe yönelik endişe ortaya çıktığında (ya zamanında gidemezsem) şimdiki ana dönebilme: Şimdiki an ile esnek temas


Siz de bir psikolog olabilir ya da psikolojiye ilgi duyuyor olabilirsiniz. ACT metaforları serimizden yayınlandığı an haberdar olmak istiyorsanız abone olabilirsiniz.




Comments


bottom of page